Türk Savunma Sanayinin Lokomotif Projeleri SIPRI Raporu ve Gelecek Öngörüleri #haber #savunma



Savunma Türkiye kanalına hoş geldiniz.

Bu videomuzda SİPRİ’nin en son olarak yayınladığı uluslararası silah transferleri raporunu ve Türkiye’nin bu rapor içerisindeki durumunu inceleyeceğiz. Ayrıca SİPRİ raporunda küresel silah ticaretinin geleceğine ilişkin bazı öngörüler ifade edilmektedir. Bizde bu öngörüleri esas alarak Türk Savunma Sanayine yönelik gelecek değerlendirmeleri yapacağız.

Öncelikle SİPRİ kimdir ya da nedir bilgisini vererek videomuza başlayalım. SİPRİ kendisini 1966 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de kurulmuş bağımsız bir araştırma kurumu olarak tanıtmaktadır. SİPRİ bir kısaltmadır. SİPRİ’nin tam adı Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsüdür. SİPRİ temel olarak çatışmalar, silahlanma, silahsızlanma ve silahların kontrolü ile ilgili araştırmalar yapmakta ve raporlar yayımlamaktadır. SİPRİ her ne kadar kendisini bağımsız bir araştırma enstitüsü olarak ifade etse de finansal olarak İsveç parlamentosundan bütçesinin yaklaşık %30’u kadar destek almaktadır.

SİPRİ yürüttüğü çalışmalarıyla dünya çapında saygı gören araştırma kurumlarından bir tanesidir. Bizce de, SİPRİ’nin çalışmaları incelenmeye değer bulunmaktadır. Özellikle Global Firepower’ın kim tarafından yapıldığı ve neyi esas aldığı belli olmayan, dünya ordularını sıralayan meşhur çalışmasına kıyasla Stockholm enstitüsü, çok daha fazla ayakları yere sağlam basan ve akademik kıymeti olan çalışmalar ortaya koymaktadır..

SİPRİ’nin bugün inceleyeceğimiz uluslararası silah transferleri raporu, dünya üzerindeki silah üreticisi ülkelerin gerçekleştirdikleri silah transferlerini inceleyen ve bunları beşer yıllık dönemlerle kıyaslayan bir rapordur.Yani 2019 ile 2023 arasındaki 5 yıllık dönem 2014 ile 2018 arasındaki 5 yıllık dönem ile kıyaslanacaktır. Dolayısıyla raporda son 10 yıllık bir dönem değerlendirilecektir.

SİPRİ tarafından silah transferlerinin beşer yıllık dönemlerle değerlendirilmesi bizce de son derece isabetlidir. Bunu bir örnekle açıklayalım. Türkiye Preveze sınıfında 4 adet denizaltı tedarik etmiştir denizaltıların ilkinin Kızağa konulması ile dördüncüsünün donanmaya dahil edilmesi arasında toplam 10 yıllık bir süre mevcuttur Bu durum savunma sanayi ürünlerinin tedarikinin belli bir süreç gerektirdiğini ve anlık değerlendirmelerin isabetli olmayabileceğini göstermektedir.

Şimdi SİPRİ raporunu incelemeye başlayalım ve Türk Savunma Sanayi hakkında 10 yıllık kapsamlı değerlendirmeyi görelim.

Rapordaki ilk tablo küresel silah satışlarını gerçekleştiren ilk 25 ülkeyi ve bu ülkelerin en büyük 3 alıcısını göstermektedir. ABD 2019-2023 döneminde küresel silah satışlarının %42’sini tek başına gerçekleştirmiştir. Listenin 2 sırasında yıllar boyunca Rusya bulunmaktaydı. Ancak mevcut rapor Fransa’nın silah satışlarında ikinciliği ele geçirdiğini göstermektedir.

Türkiye 2019-2023 yılları arasındaki dönemde küresel silah satışlarının %1.6’sını gerçekleştirmiştir. Türkiye’nin bir önceki dönem olan 2014-2018 yılları arasındaki payı ise %0.7’dir. Yani Türkiye 2014-2018 dönemine kıyasla 2019-2023 döneminde %106 daha fazla silah satışı gerçekleştirmiştir.

Türkiye’nin 2019-2023 yılları döneminde en fazla silah sattığı ülkeler %15 ile Birleşik Arap Emirlikleri, %13 ile Katar ve %11 ile Pakistan olmuştur.

Ana alıcılar sütünu dikkatle incelenir ise, Türkiye’nin %18 ile İspanya’nın 3 Ana alıcısı durumunda olduğu görülecektir. Bu durumun esas olarak inşası uzun yıllardır süren TCG Anadolu gemisi ortak üretimi nedeniyle olduğu düşünülmektedir.

Ana alıcılar sütünü incelememize devam ettiğimizde, bazı ülkelerin arasında yürütülen silah ticaretinin çok yüksek oranlara ulaştığı görülmektedir. Örneğin Çin’in silah satışlarının %61’i Pakistan’a yapılmaktadır ya da İran’ın silah satışlarının %75’i Rusya’ya yapılmaktadır. Bu rakamlar bizlere ülkeler arasındaki ilişkilerin derinliğine dair fikir vermektedir.

Kaan Milli Muharip Uçak, Hürjet, Kızılelma, ANKA 3, Ada Sınıfı Koorvet, İstanbul Sınıfı Fırkateyn ve Hava Savunma Muhribi gemi projeleri Türk savunma sanayinin lokomotif projeleridir. Lokomotif projelerin hayata geçmesi ile tıpkı Fransa’nın devasa Rusya ve Çin savunma sanayilerinin önüne geçebilmesi gibi Türk savunma sanayine güçlü bir ivme sağlayacağı ve Türkiye’yi daha üst sıralara taşıyacağı düşünülmektedir.

Türk savunma sanayinin lokomotif projelerinin hayata geçmesi ile satışların artmasından daha da önemli olarak Azerbaycan gibi Pakistan gibi Bangladeş gibi Katar gibi Malezya gibi Endonezya gibi Libya gibi Somali gibi Tunus gibi pek çok dost ve kardeş ülkenin gerçekten ihtiyaç duyduğu Yüksek Teknolojili savunma ürünlerinin de kısıtlamasız güvenilir tedarikinin yolu açılacaktır.

Tüm bunlar ve daha fazlasını videomuzda bulabilirsiniz.

Scroll to Top

Discover more from WDN

Subscribe now to keep reading and get access to the full archive.

Continue reading